23 Ocak 2013 Çarşamba

Uyumak istiyorum!

Son 1 haftadır hiç uyuyamıyorum. Zombi gibi dolanıyorum ortalıklarda.. Her gören değişik değişik yorumlar getiriyoo halime.. Çok fenayım.. Hasta olmaktan korkuyorum. Böyle akşam gidiyorum eve tvye bakarken ya da kitap okurken uykum geliyo hemen gidip pijamamı giyiyorum kiii o da ne uykudan eser kalmamış.Bu böyle bir iki gün sürüyo.. Sonra taktik değiştirmeye karar verip ertesi gün eve gidiyorum hemen pijamalarımı giyiyorum, uykum gelir gelmezz yatağa yatıyorumm veeee bildiiniizzz  uykum kaçıyo.. Dön sağa dön sola yoook uyuyamıyorumm.. Bikaç günde böyle deniyorum olmuyo.. Son taktiğimse eve gidip pijamalarımı giyip her ne yapıyosam yatakta yapıyorumki uykum gelince hemen uyuyayım diye.. Ama yok ısrar ve inatla gelmiyoo.. Gecenin 3 ünde  4 ünde sızıp sabah 7 de kalkıp işe geliyorum. Moron gibi geziniyorum. Söylenenleri ya duymuyorum ya da duyuyorum ama anlamıyorum.. 
Ya ben önceden kafamı yastığa koyarken uyurdumm.. Uykuma kurşun döktüresim var nazara geldi yaa vallahii bakk! Bir daha dillendirmiycem böyle şeylerii söz veriyorum! Lütfen geri gellll.. Çok özledimm seniii.. =(

Bu arada hepimizin Mevlid kandili mübarek olsunn.. Rabbim tüm dualarımızı kabul etsinn.. 
Son olarak feysbuktan alıntıladığım bu duayı sizinle paylaşıyım sorada evime gidiyiimmm.. 
Hayırlı kandiller.. !


21 Ocak 2013 Pazartesi

Mim! =)

Sevgili Deep beni mimlemişşş.. Kendisine sonsuz teşekkürlerimi sunar mimime geçeriimmmm.. =)))


Karınca için şeker neyse benim için güzellik o'dur.  Kullandığımız güzellik ürünleri.

Çok makyaj yapmam.. Zaten becerememde.. Ama günlük olarak yüzümü sabah ev akşamları zencefilli sabunla yıkayıp saf gülsuyuyla silerim. Haftada bir defa loreal pure zone 2 si 1 arada temizleme ürünüyle maske yapıyorum.. Makyaj malzemesi olarak eğer sıradan bi arkadaş toplantısına gidiceksem garnier bb krem ,rimel çok hafif şeftali tonlarunda allık kullanırım. Rimelimde loreal mega volume collagen mascara 24H. Çok memnunum tavsiye ederim. Özel bi gece falansa bb krem yerine innova innomat oil free marka fondotenim var ondan kullanıyorum. Gece olduğu için eyeliner, pembe tonlarda allık ve ruj kullanırım. Allıklarımda maybelline toz allık. 
Ruj midemi bulandırmadığı sürece markasına dikkat etmem =)).

Saçlarımla çok uğraşırım. Watsons'dan aldığım ballı maskeyle hafta 1 maske yaparım. Aklıma geldikçe üşenmezsem badem yağı,argan yağı,hindistan cevizi yağı bunları karıştırır yine maske yaparım. Sülfatsız şampuan kullanmaya özen gösteriyorum. 


 Sanırım bu kadar.. =)))


20 Ocak 2013 Pazar

Nasıl?

Bugünlerde öğrenmeye çalıştıklarımdan biri de kimseyi takmamak.. Aslında liseden beri falan hep böyleyim. Nasıl görmezlikten gelirim? Nasıl duymam? Nasıl önemsemem? diye yaşıyorum. Haaa değişen bişi var mı yok! Evet zamanla bazı şeylere gülebilmeyi öğrendim.. Ama öyle bir insan var ki hayatımda gülebildiğim zamanlarda bile üstüme gelip hepsini tekrar düşünmeye zorluyo beni. Bu insanı gerçekten seviyorum. Kötü biri değil aslında biliyorum.. Ama yani bunu hakaret olsun diye söylemiyorum,  söylemek istemiyorum 'beyninden büyük bir egosu' var.. Ne yazıkki! Herşey onun istediği zamanda istediği gibi olmalı.. Herkes yapıcağı işe onu dahil etmeliii, onsuz olmamalı, önce ona fikri sorulmalı, herkes ondan bahsetmelii vs. vs... Tipik bir megolomann..Özünde iyi vicdanlı biri.. Gel gelelim ki benim üstümdeki psikolojik baskısı beni mahvediyor.. Görüşmeyi kesmeyi denedim ama konumumuz gereği mümkün değil bir araya gelmek zorundayızz. Her söylediğini önemsememeyi, duymazdan gelmeyi denedim farkettiği an üstüme daha çok oynamaya başladı. Çünkü yapısı öyle dediğini yaptırıcak bi şekilde.. Ama kırıcak ama dökücek ne bilim olay çıkarıcak ama yaptırıcakk.. 
Normal günlerde alıştım aslında bu tavırlarına ama bugünlerde yaptığı bencillikler fazlasıyla canımı sıkıyo.. Nasıl davranmalıyım kestiremiyorum. Yakında aile olucaz ve ben bugüne kadar kimsenin yüzüne bakamayacağım bişey söylemedim.. Biliyorumki karşıma alıp konuşsam aa sana öyle gelmiş dicek.. Laf soksam alttan almıcak ve aramıza buzullar giricek.. Sussam ben çok etkileniyorum.. 
İyisimi ben susayım diyorum ama nasıll? Bilemiyorum.. 

19 Ocak 2013 Cumartesi

Arayı çok uzattımm.

Çok oldu yazmayalı farkındayım.. Ama yazmak istemedim çünkü sürekli şikayet ediyorum.. Kendimden sıkıldım sizinde sıkılmanızı istemedim.. =)) Yazı yazmadığım sürede buralardaydım sizleri okudum. Yorum yapabildiğim kadarıyla yaptımm.. Bir sürü şey yaşadımm..Ve olanlardan kendimce ders çıkarmaya çalıştım.. Şöyleki;
  • İşverenine haksız hatalı bile olsa söylenmezmiş, söylediğin andan itibaren her iş burnundan gelirmiş...
  • Karşındakine duymak istemedikleri söylenmezmiş. Sonucunda çok başka biri görmek, şaşırmak, anlam verememek, kırılmak, üzülmek kaçınılmazmış..
  • En çok eleştiriye açık olduğunu söyleyen insan bile yeri gelir eleştiriyi kaldıramazmış.. Dozunu ayarlamak gerekirmiş..
  • Senin gibi çeyiz düzen bi arkadaşın varsa aldıkların gösterilmezmiş.. Yoksa kendini kendi çeyizine bakıyomuş gibi hissetmen mümkünmüş.. 
  • Birşeyleri iyi yaparken kimse 'teşekkür' etmezmiş ama ilk yanlışında yerden yere vurulmak olağanmışş.. 
  • Sevgilinle birlikte bir filme gidip O'nun duygulanmasını hatta ağlamasını izleyip odunun kim olduğu konusunda ikinci kez düşünülebilirmiş.. 
  • Bazı insanları sindirmek mümkünmüş, önceden olsa hüngür hüngür ağlayacağın şeye kahkahalarla gülmek mümkünmüş..
  • En güzeli Allah'a havale etmekmiş.
  • Alışverişe çıktığında yaptığın listeye bağlı kalıp kendini dizginlemek mümkünmüş.. Mesele iradeymiş.. 
  • Yaptıklarınla yapmak istediklerin arasında çok farklar olduğunu farketmek ve bunun için adım atmak insanı mutlu edebilirmiş.
  • Hayal kurmak gerçekleşmicek bile olsa çok güzel şeymiş..
  • Müzik dinlemek insana gerçekten iyi gelirmiş.
  • Yalnız kalıp uzun yürüyüşler yapmak ara ara gerekliymiş..
  • İnsanlara hakkında ne düşüneceklerini önemsemeden gülümsemek kafanı yastığa koyduğunda da gülümsemekmiş. 
  • Birine iltifat edebilmek kendinle barışık olmakla doğru orantılıymış. 
  • Ne kadar kötü olurlarsa olsunlar aile her zaman en büyük servetmiş.
  • Birşeylerden ya da birilerinden şikayet ettiğinde mutlaka gelen gideni aratırmışş.. O yüzden sessizce hayatından çıkarmak ya da vazgeçmek gerekirmiş.
  • Çok şikayet etmek, söylenmek, olumsuz düşünmek, karamsar olmak herkesden önce en çok seni yorarmışş..

8 Ocak 2013 Salı

Kar Kış Kıyamett (!)





İşin aslı bu havalara bayılıyorum.Üşümeyi seviyorum. Kat kat giyinmeyi de öyle. Karın yağışını izlemeyi. Düşen insanlara pis pis gülmeyi. Tamam kötü bişi ama napiim dayanamıyorum düşene hiç acımam gülerim kendim düştüğümde de gülerimm.. Başkası gülerse biraz bozulurum kabul.. =) Camın önünde oturup kahve ve sigara içmeyi de seviyorumm.. Anlayacağınız havalar taamm benlliiiikkk.. 




Bugün sabahtan biraz tembellik yaptım ofiste.Patronlar gelemediler kardan ötürü. Oh ne ala memleket arayan soranda olmaz diiipp kitap okudum, dışarıyı izledim, boş boş dolandım. Bikaç evrak işi dışında projede yoktu zaten. Toparlarım dedim öğleden sonra.. Demez olaydım. Zaten ne zaman böyle tembellik yapsam acısı çıkıyo yani. Allah ım reva görmüyo sanırım. Ya patronlarımı çok seviyo ya da beni.. =) Öğleden sonra işler bir karıştı bi karıştı. Ne telefon susar, ne gelen biter, ne ayağına çağıran.. Delirdim resmen. Tüm işler yarım yamalak kaldı. Hele bi de adam park parası vermesin diye aşağı in şurdayım şunu alıver benden diyince benimkiler geldi. Dayanamadım ' siz getirin otopark parası neyse veririm ben' dedim. Attı tepem canım ben ayakçımıyım? Yarın da gelsin patron söylücem çünkü ondan yüz buluyolar uyuzlar.. Yine geldiler bak bana düşündükçe.. Sonra kendimi ağlayıp kaderime isyan ederken buldumm. 




Bu arada ben şu google amca ile ad politikası sorunumu hala çözemedim. Ortada kalmış gibiyim. Sizlerin listesinde gözükmüyorum bu yüzden. Nasıl çözebilirim bu durumu hadi bi el atıverin. 




Hee bi de şey dicem.. Geçenlerde sevgili deep bi postunda blog arkadaşlarından bahsetmiş. Deep'cim ben seni her zaman okuyorum ama ağzım pek laf yapmadığından yorum bırakamıyorum. Yoksa her daim takipteyim. Ve bu sadece deep için değil hepiniz için geçerli.. Giremediğim zamanlar için bile geçmiş günlerde neler yazmışsınız diye fırsat yakaladıkça okuyorum.. 




Ben kaçıyım biraz klavye çalışayım. Malum zabıt katipi aday adayıyım şu an çalışmalıyım. =))

Hepiniz çok öperiimm.. ♥


3 Ocak 2013 Perşembe

İtiraf!

Yeni yılın ilk yazısı için biraz enteresan bi konu oldu ama napiimm yazmak istedim.. 
Böyle yazmazsam içimin sıkıntısı geçmicek gibi geldi.. 

  • Geçen hafta telefonunu 2 dklığına istediğimde vermediğin için sinirle bozulsunda elime düş demiştim. Ekranın dağılmasına üzüldüm ama senin üzülmene daha çok üzüldüm. Anlık sinirle söyledim aslında demeseydim keşke pişman oldum. 
  • Herkesin işlerinin kolay kolay hallolmasına sinir oluyorum. Çünkü benim herşeyimde sürekli engeller çıkıyo karşıma. Ben 3 yıldır ailemi evliliğe ikna etmek için uğraştım ki halada sonuca varabilmiş değilim; sen bi söylemenle ailen -abini yeni evlendirmiş olmalarına rağmen- tanışmaya çağırırız demişler ya gerçekten çok kıskandım. İlişkimi ilk gününden beri bilipte hala neyi beklettiklerini anlayamadığım aileme içten içe çok öfkelendim.
  • Bildiğiniz şeyleri direk söylemek yerine ya da bana sormak yerine ağzımdan laf almaya çalışırsanız bende anladığımda bilmiyo ayağına yatarım. Sonrada hiçbişiyiini paylaşmayan samimiyetsiz ben olurum. Ben olayım önemli değil. Vicdanım rahat. Kimsenin arkasından iş çevirmiyorum.
  • Bu ofisten nefreeeeett ediyoruuuummmm... 
  • Sürekli gittiğim kurumdaki şefin görevinden alınıp tekrar düz memurluğa getirilmesine ve şef görevine 'dürüst,mantıklı,ılımlı,adam gibi adam olan' mesai arkadaşının getirilmesine çooooookkk sevindiiiimmmmm.. Hatta içimin yağları eridi vallaa... 
  •  Baktığım alyansların çok kalın olmasını eleştiren arkadaşım bilmiyosunki sürekli benim evlililiğim tasasına düşmüş başta sen olmak üzere, o, bu, şu var.. Bende kocaman bişi alıp gözünüze sokmak istiyorum.Hatta böyle nal gibi bişi yaptırıp boynuma asmak istiyorum..  Belki artık bi gelişme varmı diye sormaktan vazgeçersiniz.. 

İyi geldi valla hafiflediiimm...