5 Eylül 2013 Perşembe

Uyumak istiyorum!

Ne kadar basit bir istek değil mi? Ama değil.. Uyuyamıyorum sayın okuyucu.. Evde tekim ya ne kadar korkak bir insan olduğumu öğrendim.. Bütün gece tvnin karşısında yatıyorum. Aldığım koltuklar başka insan yüzü göremeden yıprandılar.. :( Rengi falanda çok tatlı okuyucu bi görsen bayılırsın (umarım). Çok üzülmüştüm buralarda bulamayacağım istediğim gibi mobilya diye. Hatta istanbul'da yaptırıp buraya getirmeyi bile düşündüm ama nakliye ücreti maşallah beyaz eşya fiyatı kadar olunca anında vazgeçtim. Evlenirken 1 lira bile değerliymiş yani. Ekonomi şart!.. Ay ben koltuktan eşyadan bahsetmicektimki.. Ne diyodum evet.. Evde korkuyorum her yarım saatte bir uyanıp etrafa göz gezdiriyorum. Her çıtırtıda kalkıp evi turluyorum. Böyle deli gibi gezinip duruyorum koca gece.. Bi yandan ışık bi yandan tv.. Önceden ben uyurken sese ışığa tahammül edemezdim.. Kesinlikle! Biri yattığım odada ışığı mı açtı gürültü mü yaptı vay haline onun. Kim olursa olsun acımaz canına okurdum.. Aldığım ahlar çıkıyo şu an sanırım. :( Uykusuzluktan ölücem işe zombi gibi geliyorum. Makyajda kapatmıyo göz altı torbalarımı.. Aksine daha korkunç bi görüntü oluyo. o yüzden makyajlada ilişkimi kestim. Zaten servise ucu ucuna yetiştiğimden istesem de fırsatım yok.. Bu sabah çok zor kalktım. Duşa girmek için kendimi sürükledim resmen.. Biraz açılır diye.. Çivi gibi suda duş aldım kalbim durucak ölücem sandım.. Nabız olmuş 1500 ama hala resmen uyukluyorum. o soğuk suyun altında.. Şu anda öyleyim. göz kapaklarımda kum torbaları var sanki.. Açık tutmak için büyük savaş veriyorum. Bi yandanda simit yiyorum.. Çayım soğuk ama ben soğuk çay içemem.. Böyle ağzımı yakması lazım. Garip bi haz alıyorum. Şikayet edicem bu çay ocağını bana mı denk geliyo bu soğuk çaylar.. Neyse ben şu ben simiiti biitirip uyku açma operasyonuna devam edeyim..
Bu arada günaydııınn.. Tabi ben gecelerin prensesi olduğumdan aklıma bile gelmiyo günaydın demek. :)
Gününüz mutlu huzurlu ve keyifli geçsiin..
Öpüldünüz. ♥

2 Eylül 2013 Pazartesi

Uzun zamandır yazmayınca bi başlık bile bulamadım.. Zaten önceden de pek yazamazdım yeni bişey değil ama neyse konumuz bu değil.. :)
Neydi konumuz? Heh evet.. 
Bunca zamandır neredeydim? ne yaptım? ne ettim?
Özetlemek gerekirse;
Devlete ait bir kurumda çalışabilmek için başvuru yapmıştım. Sonra mülakatlara gelmiştim.. sonuçlar olumlu olunca tasımı tarağımı toplayıp buralara geldim. Ardımda ailemi, sevgilimi (ki artık kocam olur kendisi öhhöm) arkadaş çevremi, evimi, odamı, alışkanlıklarımı bırakıp buralara yerleştim.. Zor bir karardı.. Ani de oldu enine boyuna düşünmeden atılmış bir adımdı. Şu an memnuniyetsizliklerimi bi kenara bırakıp mutlu olmak zorundayım. çünkü  kendi seçimimdi. Benim kararımdı. Ve tükürdüğümü yalayamam.. Dayanacağım 1 yıl sonra belki yeniden eski hayatıma dönerim. Ha böyle anlatıyorum ama işim daha iyi, çalışma koşullarım süper, iş arkadaşlarımda sağolsunlar iyiler.. Bende zaten kendi halimde takılıyorum. Zorlandığım yalnızlık. Yeni şehir yeni hayat yeni iş yeni ev.. Ev demişken çok yakın bir tarihte düğünüm var.. Madem düğünüm vardı ne işim var buralarda dimi? Ama hata mı inat mı neyse o artık bilmiyorum buradayım. Sorgulamaktan yoruldum. Akışına bırakmaya çabalıyorum. Nikahımızda oldu yakınlarda.. Haliyle burada ev tuttum içini döşedim yalnız yalnız takılıyorum. Kapımı çalan yok.. Böyle bir sessizlik, bir kimsesizlik hissi hakim evde.. Baştan  iyi gelir sandım.. Geldi de ama ne zamanki kendi evime geçtim koymaya başladı bazı şeyler.. 
Mesela evde ses yok soluk yok.. Yalnızsın elektrikçi mi lazım sen çağıracaksın.. Musluk mu bozuldu sen bulacaksın tamirci vs. Mobilyacısı, televizyoncusu, beyaz eşya servisi kim ne kadar ilgilenilmesi gereken iş varsa sen sorumlusun. Sen koşacaksın peşinden yoksa ucunda sen mağdur olursun. Evet ailem var evet nişanlım (şimdiki eşim o zamanki nişanlım :) )  var ama uzaktalar.. Herkesin işi gücü var.. Bir yere kadar benimle ilgilenebilirlerdi sonrası yine bana kalacaktı.. Nişanlım demişken ona buralarda uygun iş bulamıyoruz.. Oradaki şartlarını burada yakalayamıyor o yüzden gelmek istemiyor. Bir şey diyemiyorum adama haklı bende şartlarımı iyileştirmek için buralara gelmedim mi?  Şimdi adama attan in eşeğe bin diyemem ya.. Bir kere ben eşekten ata 4 nala koştum yani.. Bunları düşünmedim.. Aslında evet düşündüm ama bensiz idare edemez, özler, arkamdan gelir sandım.. Feci çuvalladım. Elimde patladı.. Yalnızlık yüzüme şu sıralar tokat gibi çarpıyor.. Bu arada ben kendi doğduğum topraklardayım.. Akrabalar falan gırla.. Ama evime geçtiğimden beri insanlar telefon açmaya korkar oldular.. Bir şey isterim falan diye korkuyorlar zaar.. Yoksa buraya gelmeden aaa biz de kalsın ne işi var misafirhanelerde olur mu öyle şey diyenlerin hepsi toz.. Ses yok kimseden.. 
Sevgili okuyucu olurda böyle başka bir şehre gidersen orda uzun süreli kalıcaksan aklında bulunsun; 
-Teyzemdir anne yarımdır evinde kalırım rahat ederim
- Amcamdır babam gibidir beni zorda bırakmaz
-Akrabamdır el ele yardım eder akrabası mı ortada bırakır
-Kuzendir, arkadaştır yardım eder
DEME!!!
Ortada kalırsınn..  Çok yakın birinde kaldım 2 ay kadar.. İnsan eti insana ağırmış.. Yediğin yemek bile zehir olur zamanla içine oturur anlarsın.. Kimse sana açık açık belli etmez ama rahatsızlıklarını hissedersin.. Hatta konu komşuya bile dert olur 'ayy hala ordamı ayol ev tuttmadımı?' diye sorarlar duyarsın duyduğunu belli etmemek için kendini yersin. O yükün altında ezilirsin kendi sıkıntın sana yetmezmiş gibi.. O yüzden diyeceğim o ki en fazla 3 gün kal.. Süre uzadığı zaman kendini fazlalık gibi hissetmek kaçınılmaz oluyor.. Benim süremde ev bulamadığım için uzadı. Yoksa niyetim yoktu zaten o kadar kalmaya.. Şehir küçük hayat pahalı kiralar hepsinden pahalı.. Ev içine siner kirası astronomik olur, kira bütçene uyar eve it bağlasan durmaz.. zor işler.. Neyse ki o günleri atlattım.. Şimdi sıradaki hedefim yalnızlığa alışmak, kendime bir düzen oluşturmak..

Ordan oraya atladım ama napim içimden böyle yazmak geldi.. Bende durumlar bu.. sizlerde ne var ne yok.. Özlendiniz..
♥♥♥